Ambivalans

15/05/2015 - 27/06/2015


Alpin Arda Bağcık, Ambivalans sergisinde fotoğrafın sunmuş olduğu gerçeklik fikrini, karakalem ve tuval üzerine yağlı boya tekniğiyle ürettiği çalışmalarıyla sorguluyor. Adını, bir kişiye veya duruma karşı aynı anda hissedilen karşıt duyguları ifade eden bir psikolojik terimden alan sergi, fotoğrafın yakaladığı anlık gerçeklikle o anın üzerine birikmiş farklı algı ve yorumlar arasındaki muğlak bir alandan gücünü alıyor. Bağcık, medya aracılığıyla topluma iletilen, tarihe mal olmuş kişi ve olay fotoğraflarının “gerçeğine” resimleri aracılığıyla yeniden bakıyor. Konu ettiği kişi ve olaylarla, kitlelerin hayatını etkileyen güç ve iktidar ilişkilerini odağına alıp, medya tarafından dağıtımı yapılan ve yapılmayan haberlerle ilgili bilgi bozulmalarının altını çiziyor.

İsimlerini şizofreni ilaçlarından alan resimleriyle, sosyo-politik bir eksendeki kitlesel akıl tutulmasının yarattığı karşıtlığı, monokrom bir renk paletiyle vurguluyor. Bağcık’ın çalışmalarına konu olan görseller farklı coğrafyalarda benzer hikayeleri işliyor. Gezi Parkı’ndan Nevada Çölü’ne, Ay yüzeyinden Çin’deki askeri birliklere kadar yaşanabilen dezenformasyon ve manipülasyonla, bir insanın diğerine ve doğaya hakim olma çabasını gözler önüne seriyor. Gördüklerinden emin olamamanın getirdiği tedirginlik, keskin bir resimsel kaliteyle kendini hissettiriyor

Sanatçı, doğruluğundan emin olduğumuz bir durumun gerçekliğinden şüpheye düştüğümüz o ilk andaki kırılmanın yarattığı olasılıklarla özellikle ilgileniyor. Olanca belirsizliğiyle tüm olasılıkları içeren bu an bizi, hep ulaşmaya çalıştığımız gerçeklikten biraz daha uzaklaştırırken şizofrenik bir algı bölünmesine biraz daha yaklaştırıyor

Bağcık’ın Ambivalans için hazırladığı çalışmalardan Olanzepin’de, James Edward Westcott tarafından 1945’de Tennessee’de çekilmiş, yüzlerine patlayan flaşla savaşın bitiş sevincini zamana sabitleyen fotoğrafın 37 figürü; var olan dünyaya gözlerini açmaya direnen bir şüphelinin her günü ayrı bozulmaya uğramış yedi gününün karakalem kaydına karışıyor. Flupentixol ve Zuklopentixol’de tek kişilik yaşam kaynağıyla Ay’a ayak basan ilk insan, yeni yerler keşfetmek arzusunun sınırlarını zorlarken; yaşamın olanca zenginliğiyle aktığı yerküredeki bir çölde kitleleri nefessiz bırakmak üzere yapılan atom bombası denemeleri aynı alacakaranlık aralıkta, bastığımız toprağın gerçekliğini bile şüphe götürür hale getiriyor. Ambivalans, tüm çelişkileri ve güzellikleriyle politik tarihe eski kameraların objektifinden bakıyor ve genç bir ressamın ustalıkla ürettiği çalışmaları izleyenlere sunuyor.


» BUNLARI DA GÖRÜN

Sanatçı Sayfaları
  - Alpin Arda Bağcık

Sergideki Çalışmalar